27 Kasım 2009

Bonnie and Clyde (1967)

Selam. Layne'in son yazısındaki samimiyetsiz laflarını görmezden geliyor, şu bayram arefesinde keyfimi bozmamak için cevap vermeye yeltenmiyorum. Çok da sikimde afedersiniz Maltese Falcon'ın ilk film noir olup olmaması.



Bonnie and Clyde epey kalbur üstü bir film. Yapımı ve gösterimiyle de sinemada yeni bir çağ başlatmış bir yapıt. Bonnie ve Clyde'ın hikayesinin anlatıldığı ilk film değil esasında. Fritz Lang de 1937'de You Only Live Once isimli bir film çekmiş aynı hikayeyi anlatan. 1958'lerde de başka bir film çekilmiş sanırım. Merak eden araştırır bulur.

Film "O neydi lan?" diyebileceğiniz bir açılış sahnesiyle başlıyor. İlk sahnenin kurgusu üzerine epey düşünmüştüm, aklım almadı. Sonra bir kilo havuç yedim, yazdım, çizdim falan. Tabi bunları sizi etkileyip yazıyı ilginç kılabilmek için yazıyorum sırf. Yoksa ilk sahnenin kurgusunda anlaşılmayacak bir şey yok. Yine de enteresan tabi, hatun güzel bir kere.

Senaryoya gelirsek, işte hayatında heyecan arayan bir kızımız var. O tarihlerde Fear Factory gibi yarışmalar olmadığı için soyguncu bir herife tutuluyor. Bunlar bir yandan soygun yapıp, bir yandan polisten kaçıyorlar falan filen. Gerçek bir hikaye zaten, o yüzden film epey lineer gidiyor, ne alakaysa.

Bu arada bu yazıyı yazarken Kurban Bayram'ı oldu. Hepinizin bayramını kutlarım. Beşiktaş'ı da kutlarım, bir de Rüştü'yü her yerinden öperim. Faye Dunaway'e 5 trilyon başlık parası sayardım, eğer o kadar param olsaydı.

Hiç yorum yok: